Resesyon, reel gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) iki veya daha fazla çeyrek yıllık periyotta arka arkaya negatif büyüme göstermesi durumudur. Ekonomide durgunluk olarak da adlandırılabilir. Resesyon birkaç çeyrekte görülen ekonomik krizin türlerinden birisidir. Resesyonun birkaç çeyrek içinde çözülememesi ekonomide depresyona yol açar.
Neden Resesyon Yaşanır?
Bir ülke ekonomisinde resesyon yaşanabilmesi birçok farklı nedene dayanabilir, birkaç nedenin birlikte bulunması resesyona yol açabilir. Bu nedenler; işsizliğin artması, iktisadi faaliyetlerin duraklaması, insanların talebi düşürüp daha fazla tasarruf yapması, hane halkı gelirinin düşmesi ve benzeri nedenlerdir. Örneğin ülkede işsizliğin birden artması durumunda ekonomideki işsiz sayısı artacak, talep düşecek ve buna bağlı olarak üretim de azalacaktır. Bu durumda ülkenin milli geliri düşecek, GSYH azalacak ve bu da resesyonun yaşanmasına sebep olacaktır.
Eğer bir ekonomi resesyondan iki çeyrek sonunda çıkmışsa buna V tipi çıkış denmektedir. Şayet bir ekonomi resesyondan iki çeyrekten daha uzun bir zamanda çıkmışsa buna U tipi çıkış denmektedir. Pek yaşanmamakla birlikte bir ekonomi resesyondan çıkışa geçtikten sonra tekrardan negatif büyüme gerçekleştirirse buna W tipi resesyon denmektedir.
Etkileri Nedir?
Resesyonun yaşanmasıyla birlikte ekonominin çarklarında bozulmalar meydana geleceğinden ülke ekonomisi küçülür. GSYH negatif büyümeye devam eder. Ülkelerin ulusal para birimleri yabancı para birimleri karşısında değer kaybı yaşar. Tarım, sanayi, hizmet sektörlerinde üretim azalacağından işsizlik verisinde artış gözlemlenir. Ülke ekonomisine duyulan güven azalır ve ülkenin borsasında kayıplar yaşanır. Uluslararası derecelendirme kuruluşları ekonominin notunu düşürür. İnsanlar daha az tüketip daha fazla tasarruf yapmaya başlar ve bu da durgun bir ekonomiye daha fazla verir.
Resesyon Örnekleri
Yakın bir tarihten ülkemiz adına örnek verebiliriz.Türkiye ekonomisi 2018 yılının son çeyreğinde yüzde 3 oranında ve 2019 yılının ilk çeyreğinde yüzde 2.6 negatif büyüme kaydetmiştir. Yani Türkiye ekonomisi üst üste iki çeyrek küçülme yaşamıştır. Ancak Ekonomist Mahfi Eğilmez bunun resesyondan çok slumpflasyona benzediğini söyledi. Eğilmez’e göre işsizlik ve enflasyonun çok yüksek olması ve enflasyon yaşanırken ekonominin küçülmesi slumpflasyona işaret etmektedir.
Mahfi Eğilmez’in bu durumu anlattığı yazıya aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
http://www.mahfiegilmez.com/2019/05/turkiye-krizde-mi.html
Türkiye ekonomisi ayrıca 1988-89, 1991, 1994-95, 1998-99 ve 2001-2002 yıllarında resesyon yaşadı. 2008’de yaşanan dünya krizi sebebiyle 2008-2009 yıllarında da resesyona girmiş oldu. 2009’dan günümüze oldukça iyi büyüme oranları kaydeden Türkiye ekonomisi yukarıda da belirttiğimiz gibi 2019 yılında tekrar resesyonu yaşamış oldu.